Selda Özer ile Tiyatro ve Bergama Üzerine Röportaj

Bergama, yüzyıllar boyu önemli kültürlere ev sahipliği yapmış bir yerleşim yeri. Yıllar içinde bir kaç kez turistik gezi yaptığım, geçen yıl da bir resim sergisi gerçekleştirdiğim ve sonunda yerleşmeye karar verdiğim bir yer. Araba ile on dakikada ormanlık, dağlık alanlara, yirmi dakikada deniz kenarına ulaşılabildiği için çok stratejik konumda. Akrepol ve Asklepion’u, Kızıl Avlu’yu, müzeyi, kısacası her sokağında tarih olan Bergama’yı tek bir günde gezip görmek pek mümkün değil. Peki iki adet antik tiyatrosu olan Bergama’da tiyatro ne durumda? Bu konuda merakımı gidermek için bir Bergamalı olan İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncusu Selda Özler ile sohbet ettik. *Merhaba Selda. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunu olduğunu biliyorum. Şu an da İstanbul Devlet Tiyatrosu oyunucususun. Peki tiyatro eğitimi almanda Bergamalı olmanın payı var mı? -Olmaz mı? Tiyatro eğitimi almamdaki en büyük payın sahibi, Türkiye’nin ilk yerel festivaline ev sahipliği yapan Bergama Kermesi’dir. Haziran, yöre halkının heyecanla beklediği bir aydı. Çünkü Haziran ayı demek, sanatla, bilim insanlarıyla, gazetecilerle, halk oyunları, tiyatroyla, bale ve operayla, paneller ve söyleşilerle buluşmak demekti. Aynı saatte farklı mekanlarda pek çok etkinliğe katılabilirdin. Ne büyük bir zenginlik, ne büyük bir beslenme alanı! Hele ki açık havada, antik bir tiyatroda, geçmişin, geleceğin ve anın buluştuğu bir ortamda gösteri sanatlarının her dalının seyirciyle hemhal olması! Büyüleyici ve bir o kadar da fantastik. İşte tiyatro sanatının o büyülü etkisiyle, Asklepion’da usta oyuncu Genco Erkal’ın “Merhaba” adlı oyunuyla tanıştım. Ne unutulmaz bir andı. Yıldızlı gökyüzü, Asklepion, tiyatro, oyuncular, seyirciler ve ben! Yolumu çizmiştim. *Ne kadar güzel anlattın. Bu kermes hakkında biraz daha bilgi verebilir misin?
-Uluslararası Bergama Kermesi, 1937 yılında Atatürk’ün başlattığı bir festival. O zamanlar bu tür şenliklere “kermes” deniliyormuş. Adı öyle kaldı. Şimdi Bergama Belediyesi düzenliyor. Her yıl Haziran ayında yapılıyor.
Bergama Kermesi sıradan bir festival değildi. Bizi yazarlarla tanıştıran, felsefe söyleşilerine katılmamızı sağlayan bir düzenlemeydi. Bir çok gazeteciyle, bilim insanı, yazarla bu kermes sayesinde tanıştık, sohbet etme imkanı bulduk. Bergama halkına çok şey katıyordu bu kermes. Maalesef iki yıldır pandemi nedeniyle yapılamıyor. Ama bu yıl bir tiyatro festivali olacak. 26/29 Ağustos tarihleri arası. Bergama Tiyatro Festivali. Bu daha yeni bir oluşum.
*Gerçekten de pandemi nedeniyle tüm etkinlikler sekteye uğradı. Acaba açık hava sahneleri- sinemalarına bir dönüş mü olacak?
-Pandemi bize bir kez daha sanatsız olamayacağımızı anlattı. Dünyanın neşesinin kaçtığını hep birlikte deneyimledik. Dijitale taşındık ama hiç bir şey seyirci ile birlikte olduğumuz o anları hissettirmedi. İşte bu yüzden açık havada devam etmeli sanat. Çimler üzerinde bir parkta, bir ağacın gölgesinde, bir köy meydanında…
*Böyle tarih ve sanat dolu ve bir o kadar da eğlenceli halkı olan bir yerde neden bir konservatuar yok diye sormak istiyorum. Bir Güzel Sanatlar Fakültesi olsa yakışmaz mıydı Bergama’ya?
-Bu soruyu binlerce kez sordum ben de kendime. Bir kültür mirasının içinde büyüdüm. Tarih kokan bu kente ne çok yakışırdı ışıl ışıl bir sanat okulu. Ama maalesef büyük şehirlere sıkıştırılmış sanat okulları. Ülkemizde sanata gönül vermiş her bir genç kendi kasabasında, köyünde, ilinde bu eğitimi almayı hak ediyor. Maddi imkansızlıklar ya da bilmediğimiz pek çok sebepten, yaşadığı yerden bir adım uzağa gidemeden bu eğitimden mahrum kalıyor, ne acı.
*Çok teşekkür ediyorum Selda. Tiyatro ve Bergama hakkında sohbetin için.
-Ben de teşekkür ediyorum. Tüm sanat severleri Bergama’da buluşturacak nice etkinlikler olması dileklerimle.
Nur Karaalp
2021-Bergama